325 – Tavacı Refik


26 Ağustos 2016

KomiliLezzeteyahatnamesi

Böyle bir şey yazılır mı bilmem ama anlayışla karşılamanızı isterim. Bir gün Azrail gelse “hadi Ömür gidiyoruz” dese ve eklese “hayatın yemeğin içinde geçti, son bir yemek yiyelim”, burası ismini söyleyeceğim 3 lokantadan biri olur.  Tavacı Refik’in adından da anlaşılacağı üzere sac tavası meşhurdur. Sacın üzerinde, 4 dakikada taş fırında pişen bir etin nasıl bu kadar lezzetli olacağı sorusu henüz cevap bulamamıştır. Sac tavanın yanına ikram edilen beyaz peynir görünümlü tava yoğurdu, fırınlanmış Karacabey soğanı, yine mevsiminde fırınlanmış Karacabey taze kırmızıbiberi, tereyağı, ekmeği, salçası ve turşusu kendi başlarına birer efsanedir. Tava yemeden sadece ekmek ve zerzevatı yeseniz de kâfidir. Ama bu kadar mı, değil!  Tavacı Refik’te ne yerseniz yiyin ne kadar yerseniz yiyin mutlaka tatlı ile bitirin derim. Peynir tatlısı yani Kemalpaşa tatlısı neredeyse en geleneksel hali ile sadece bu dükkânda bulunur. Bir de yiyenleri meftun eden kabak tatlısı vardır ki kestane revağında uzun süre taş fırında pişer. Yanında kullanılan kaymağa da dikkat çekmek isterim ki en âlâsıdır. Bu kabak tatlısını yedikten sonra bu dükkânı asla unutamayacaksınız. Burası aynı zamanda İstanbul, İzmir ya da Ayvalık tarafına araba ile gidecekler için de mutlaka durulması gereken bir lezzet noktasıdır.  Türkiye’ye bu lokanta için yurt dışından gelinebilir ibaresini de buraya yazıyorum.


Yukarıdaki yazı Ömür Akkor adındaki gezgin bir gastrologa ait.

(http://m-omurakkor.blogspot.com.tr/). Kendisinin bir bloğu aynı zamanda da güzel bir kitabı var. Gezdiği yerlerden edinmiş olduğu lezzet noktalarını anlattığı bir kitap. Pdf halini Komili’nin (http://komilizeytinyagi.com.tr/) sayfasından indirebiliyorsunuz.

SacTavaTavacı Refik’e gelirsek, geçenlerde şirket olarak haftasonunu geçirdiğimiz Assos’tan dönerken Susurluk civarında öğle vakti olunca nerede yemek yiyelim diye düşünürken, son zamanlarda çalışma saatlerinin pek çoğunu Balıkesir’de geçirmekte olan Metin arkadaşımdan Karacabey’deki Tavacı Refik önerisi geldi. Hemen telefonların navigasyonlarından daha “Tavacı” yazar yazmaz Refik de eklenip bize yol gösterilmeye başlandı. Hedefe yaklaşırken dönmemiz gereken trafik ışıklı bir döner kavşakta beklemekte olan mobiletli bir yöre insanı ile aramızda şöyle bir konuşma geçti:

  • – Merhaba, buralarda Tavacı Refik varmış nerede acaba?
  • – Hemen şu sapaktan sapınca ilk sola girin. Siz onu nereden duydunuz? Ama biraz pahalıdır. Ama gene de bir kere yemek lazım, çok lezzetlidir.

Adam nedense belki tipimize baktı da pahalı olduğunu söyledi ama sonuçta dediği yerde bulduk. Yol tarifi vermek gerekirse Bursa tarafından Karacabey’e girdikten sonra yaklaşık bir 7-8 kilometre gidiliyor. Sol tarafta Karacabey Devlet Hastanesinin olduğu kavşaktan karşıya girilip sanayi mahallesi gibi bir ortamdaki ilk sola sapınca bulunuyor. Burası soğan haliymiş meğer, malum Karacabey soğan diyarı. Burada araya bir virgül koyup daha önceki bir duyumumdan bahsetmek istiyorum. Buralardan geçerken file içinde satılan soğanları fileye ortaya bir soba borusu sokarak yerleştirdikleri ve etrafını güzel büyük soğanlarla doldurduktan sonra soba borusunun içine dışarıdan görülmeyecek şekilde çürük çarıklarla doldurduktan sonra boruyu çıkartıp üstleri de güzel soğanlarla kaplayıp ağzını diktikleri söylenir. Yani soğan alırken dıştan görünüşüne aldanıp kandırılmamak için dikkatli olmak lazım.


TavacıRefikOrdövrlerTavacıya geri dönersek biz ilk defa gittiğimizden bize tavsiye edilen sac tavayı sipariş ettik. Tavanın yanı sıra yan masalardan birine giden incik kebap da “beni yiyin” diye söyleniyordu. Yemekten önce masayı donattılar tabi.


TavaYoğurdu.jpgBu donatımın içinde yoğurt için özel bir paragraf açmak gerekiyor. Manda yoğurdu ile yapılmış Tava yoğurdu kalıp halinde bıçakla kesilmiş olarak geliyor huzura. Adeta bir peynir kalıbı gibi duruyor tabakta. Siz de tabağınıza alırken bıçak ile keserek alıyorsunuz. Duruşu kadar damakta bıraktığı lezzeti de bir hayli güzel. Yoğurttan başka pişmiş soğan, közlenmiş kırmızıbiber ve adam başı ufak parça kıymalı pide ve olmazsa olmaz tereyağı ve fırından yeni çıkmış lavaş.


TavacıRefikLogoMasaya önce gelenleri tüketirken çok hızlı gitmemek lazım ki midede esas yemek için gereken yer kalsın. Ardından sac üzerinde kuyruk yağı ile pişirilmiş yemek garson tarafından bir pense ile tutularak getiriliyor. Hatta bu pense işi öyle ilginç ki firmanın logosunda tava ve pense resmedilmiş. Fırından yeni çıkmış ve yağları hala daha kaynamakta olan eti lavaş ile deyim yerinde ise götürmek çok uzun zaman almıyor. Pense ile tutularak getirildiği için sıcak olan tava eti siz bitirene kadar sıcak tuttuğu için yağın donması gibi bir şey söz konusu değil.


KabakTatlısıYemekten sonra da, Ömür Bey’in anlattığı gibi kestane ile pişirilmiş olan kabak tatlısı başka yerde yediklerinize kesinlikle benzemiyor. Müthiş lezzetli. Tabi bu kadar lezzet bir arada olunca ve mekân biraz tanınmaya başlamış olduğu için her nimetin bir külfeti olduğu gibi fiyatlar biraz yüksek.

Ama Azrail’in gelmesini beklemeden Bursa-Balıkesir arasındaki yoldan geçiyorsanız yolunu gidiş dönüş onbeş kilometre uzatmaya değer.

324

326