İstanbul'da düzenlenen 2023 Salon Atletizm Şampiyonası ile ilgili bir yazı
7 Mart 2023
Daha önce de işlemiştim bu konuyu. Konunun çıkışı da vakti zamanında radyoda, yatmadan önce, daha doğrusu, yatağa yatıp uyumadan önce dinlediğim gece 23 haberlerinden sonraki programdaki bir bölüm. İnsanlar, vermiş oldukları bazı kararlardan sonra yaşadıkları hüsranlarla ilgili, arkada bir de acıklı bir fon müziği eşliğinde, önce yaşadıkları anı anlatıp, pişmanlıklarını dile getiriyorlardı. Bunlardan birçoğu da ya sevdiği kıza sevdiğini söyleyemeyip daha sonra mutlu bir yuva kuramayan ya da anne – babasının kalbini kırıp daha sonra onlar rahmetli olduktan sonra onların haklılığını anlatanlar vs.
Bu konuya nereden geldiğim sorulacak olursa, İstanbul’da düzenlenen 2023 Avrupa Salon Şampiyonasına ara sıra göz attım. TRT’nin elinde kalan nadir başarılı spikerlerden Cüneyt Kıran’ın anlattığı atletizm yarışlarını da pek bir severim. Bu arada Kıran, kendisini şöyle tanımlıyor: “Spor spikeri, tenis düşkünü, atletizm sevdalısı, olimpiyat hastası”. Daha önce Cüneyt Koryürek, Kenan Onuk ve Nejat Kök’ten dinlerken sevdiğim ve bilgilendiğim yarışların arka planlarını, yarışların kurallarını öğrenmekten pek bir zevk alırım. İşte geçtiğimiz hafta sonu da seyrederken İstanbul’da yapıldığını öğrendiğim yarışlarda ilginç bir yarış ve yarışmacıyla karşılaştım: Enrico GÜNTERT. Kendisi 1997 doğumlu bir İsviçreli. Salonda 60 metre koşuyor. Kendince de başarılı bir sporcu olduğunu düşünüyorum çünkü hem uzun ve yüksek atlamalarda zıplıyor hem de sprint yarışçısı. Avrupa’da uzun atlamada bir zamanlar 56., 100 metrede 90., yüksek atlamada ise 229. sıraya kadar çıkmış.
Yarışa gelirsek, 38 yarışçının 5 seferde sıralanıp ilk 16’sının yarı finale çıkacağı serinin üçüncü ayağında, üstelik de derecesi iyi olduğu için dördüncü kulvarda yarışacakmış. Ama hakemlerin gazabına mı uğramış bilinmez de, hatalı çıkış yaptığı iddiasıyla hakemlerce diskalifiye edilmiş. Resimde diskalifiye edilmenin şaşkınlığını görüyorsunuz. (https://www.watchathletics.com/page/3709/european-athletics-indoor-championships-2023-men-s-60m-results). 
Ardından kendisinin ve İsviçre heyetinin itirazları sonucu diskalifiyesi kaldırılmış ama 5 seri de koşulup 16 kişi belirlendiği için önce düşünmüşler ne yapacaklarını, ardından altıncı bir seri oluşturup Enrico’yu tek başına yarıştırma kararı almışlar. 60 metre elemesinin altıncı yarışında tek kişi olarak yarışacak ve eğer süresi elemeyi geçen ilk 16 kişinin sonuncusu olan Yunanlı Ioannis NYFANTOPOULOS’tan daha iyi olursa, yarı finale Enrico çıkacakmış. Ben televizyonu açtığımda da bu konu gündemdeydi. Derken koşu zamanı gelince, yarış ekrana geldiğinde (https://allathletics.tv/videos/3092650/mens-60m-hurdles-enrico-guentert), 
Enrico, tek başına ilk diskalifiye edildiği kulvar olan dördüncü kulvarda hazırlanırken göründü. Ardından hakemlerin “On your marks” komutu ile kulvarına yerleşip ayaklarını ittirme aparatına yerleştirdi, “Get set” komutu ile kaideyi havaya kaldırdı ve ardından tabancanın sesi ile yarışa başladı ama peşinden ikinci bir tabanca sesi daha duyuldu. Bu, Enrico’nun hatalı çıkış yaptığını gösterir bir durumdu. Hakemler hemen incelemeye aldılar ve ilginçtir ki, tabanca sesinden 0.2 saniye önce hatalı çıkış yaptığı belirlendi ve
“Madem biz bu adamı yarıştırmak için altıncı seriyi açtık ve bu kadar hakem, adeta 8 kişinin yarışını idare ediyormuş gibi toplandıysak, adama da yazık, tek başına yarışırken bir eşeklik etmiştir de hatalı çıkış yapmıştır. Biz bu adamı diskalifiye etmeyelim de bir şans daha verelim”
diyerek bir sarı kart gösterip bir kere daha yarıştıralım dediler. Burada Cüneyt Kıran, ola ki Enrico, Ioannis’i geçecek olursa, bu kez Yunan ekibinin duruma itiraz edebileceğini söylerken Enrico bir kez daha başlama noktasına geçti ve durum üçüncü defa tekerrür etti. Koşmaya başlayan Enrico, çift tabanca sesi ile gene onuncu metrede geri çağırıldı. Ancak zurnanın zırt dediği yere gelinmişti ve Enrico’ya, ikinci denemesinde yanlış çıkış yaptığı için gösterdikleri toleransı üçüncü seferde göstermeyip, bu kez bu yarışma için, sonsuza kadar diskalifiye ettiler. Ama diskalifiye olayı ilginç, hakem ihtar için sarı kart veya ihraç için kırmızı kart göstererek durumu hem sporcuya hem de seyircilere göstermek durumunda iken nedense, eline her iki kartı da alıp, son ana kadar hangi kararın verildiği anlaşılmasın diye kulvar önüne kadar gelip kararı Enrico’ya öyle tebliğ etti.
Bu arada turnuva düzenleyicisi Avrupa Atletizm kuruluşu da, Facebook’da “Sometimes it’s just not your day 
” diye Enrico’nun 3 yarışının videolarını koymuş: https://fb.watch/jx6VUy-Ng3/
Enrico da artık bu yarışmada yarışamayacağını anlayıp “Şimdiki aklım olsaydı, tabancanın sesini bekler öyle yarışırdım” diye düşünmüştür. Düşünmüştür de bu kez o gecikme kendisine şampiyonluğa mal olabilirdi. Çünkü zaten topu topu 60 metre koşulurken, final serisinde şampiyon olan İtalyan Ceccarelli 6,48 koşarken, finalin sonuncusu Büyük Britanyalı Prescod 6,64 koşmuş. Yani, aralarındaki 0,18 saniye fark belirlemiş birinci ve sonuncu olmayı. Aynı yarışta, Enrico’nun geçemediği elemeleri geçip yarı final koşan milli atletlerimiz Kayhan Özer ve Emre Zafer Barnes ise ne yazık ki finalde koşmayı sağlayacak dereceleri alamadıkları için elenmişler. Ioannis’i soracak olursanız, zaten ucundan yakaladığı yarı finalde elenip finalde yarışamamış bile.
Yarışların bizim açımızdan en güzel sonucunu kadınlar üç adım atlama’da 14,31 metre atlayarak Türkiye rekoru kırıp şampiyon olan Tuğba Danışmaz aldı. Gerçi bu alanda Dünya Rekoru neredeyse 1,5 metre daha ileride. 15,74 derecesi ile Jamaikalı yarışçı Yulimar ROJAS bu rekorun sahibi. 2021’de düzenlenen 2020 Tokyo Olimpiyatlar hakkında yazmış olduğum yazımda kendisinden bahsetmiştim (https://cumayazilari.wordpress.com/ahkam/418-olimpiyat/).
Ama sporun güzel yanı, illa şampiyon olmak değil; aklı belki şimdi başına gelmiş olan Enrico gibi, çok da hoş olmayan bir anıyla bile olsa Cuma Yazılarıma konuk olmak.
CUMAYAZILARI 