Bugün dünyaya kazık kaktığından emin olduğum Elizabeth'in 64 yıllık hayat arkadaşı terki dünya eylemiş. Bu durumda bana da bir Cuma yazısı yazma imkanı doğdu.
9 Nisan 2021
İlkokul dördüncü sınıf öğrencisiydim (1971). Karşıyaka’da Ankara İlkokulunda başlamış olduğum eğitim hayatıma, taşındığımız Alsancak’ta Gazi İlkokulunda devam ediyordum. Okulun başladığı ilk zamanlardan 
birinde, bizi okulla beraber okulumuza çok yakın olan Cumhuriyet Meydanı’na götürdüler. Ellerimize de tahta saplara takılı Türk ve İngiliz bayrakları verip yolun kenarına dizdiler. Biraz ayakta dikildikten sonra önümüzden üstü açık bir araba içerisinde bizi selamlayarak geçen Kraliçe Elizabeth II, hayatta o güne kadar gördüğüm ilk soylu kişi oldu. Diğer insanlar için soysuz demiyorum ancak kraliyet ailesinden ve o ailenin başı olarak en yüksek rütbeli insan. Araba ve peşindeki konvoy geçtikten sonra bizi tekrar sıraya dizip okula geri götürmüşlerdi.
Gezi sonrası II. Elizabeth yaptığı konuşmada, “Bu güzel ülkeyi, herkesin gösterdiği nezaket ve cana yakın dostluk tezahürlerinin birçok tatlı hatırasını geride bırakarak terk edeceğiz…” ifadelerini kullanarak ziyaretinden ve beni orada gördüğünden duyduğu memnuniyetini dile getirmiş.
Bu ziyaret sırasında Kraliçe’yle bir araya gelecek isimlere dağıtılan bilgi notlarında “Kraliçe’nin yanında mokasen ayakkabı giyilmez. Kraliçe’yle konuşulmaz. Kraliçenin eli sıkılmaz. Siyah ve mor giyilmez. Mor, Kraliyet ‘in matem rengidir.” tarzı uyarılar yer alıyormuş. Ayrıca bizim yetkilerin de farkına vardığı epey ilginç bir detay varmış Kraliçe’yle ilgili. Kraliçe; çantasını katıldığı yemeklerde masanın üzerine koyup ortamdan ayrılmak istediğinde çantayı eline alarak maiyetine sinyal veriyormuş. Yabancı basında da “Queen Elizabeth’s secret bag language” olarak geçiyormuş bu hareket.
Resimde, 45 yaşının getirdiği gençlikle, tekneden rıhtıma atlayışı görülüyor.
Kaynak: https://medium.com/t%C3%BCrkiye/krali%C3%A7e-ii-elizabethin-t%C3%BCrkiye-ziyareti-1971-e567cf666af8
Erkek kardeşi olmadığı için babası tarafından bir erkek gibi yetiştirilen Elizabeth, Sürücü ve mekanikçi olarak eğitilmiş ve 2. Dünya Savaşına katılıp yaşayan tek Kraliyet mensubu olmuş.
1952 yılında babasının ölümü ile erkek kardeşi olmadığından Kraliçe unvanı aldıktan sonra, oğlu müzmin prens, Prens Charles’ı kahredecek şekilde tahtta oturmaya devam ederken maalesef 9 Nisan’da 64 yıllık eşini kaybetti. Eşi Müteveffa Philip evlenmeden Yunanistan ve Danimarka Prensi unvanlarını almış olsa da içgüveysi olarak İngiltere Sarayına dahil olunca tırışkadan Edinburgh Dükü unvanını da eklemiş sıfatlarının başına. Yüz yaşını göremeyip dalya diyemeden dünyamızdan ayrılan Philip hayatının en büyük kazığını 2 sene önce, Danimarka Kraliçesi II. Margrethe’den yemiş. Aynı bizde olduğu gibi bir gece yarısı, Kraliyet Kararnamesi ile, evlendiğinden beri feragat ettiği için kullanmadığı Danimarka Prensliğini unvanını kaybetmiş, yani bir bakıma KHK’lı olmuş.
Her ne kadar veliahtı olduğu İngiltere Krallığına erişemese de müzmin prens – Prens Charles, babasının veliahdı olarak Edinburgh Düklüğünü devralmış. Ama Kral olmak varken yemişim düklüğü demiştir. 
Yunanistan’ın geçtiğimiz 21 Mart’ta, Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığının 200. yıl dönümünü kutlamaları törenine pek çok ülkeden resmi konuklar katılırken, baş konuk müzmin prensimiz olmuş. Şimdi şu resimde ceketi nasıl da iliklemiş ona bakın ve Elizabeth’in neden tahttan feragat edip yerine Kral olmasına müsaade etmediğine siz karar verin.
Kraliçe Elizabeth ile yolum İzmir ziyaretinden yaklaşık 11 sene sonra bu kez Londra’da kesişti. İlk yurtdışı seyahatim sırasında gezmekte olduğum İngiltere’nin başkentinde Buckingham Sarayının önündeki mahşeri kalabalığın arasından, bu kez üstü kapalı bir siyah arabanın içinde geçmiş ve etrafı selamlarken, benim kendisini İzmir’de bayraklarla karşıladığımı hatırlamış olmalı.
Genç dul Elizabeth II’ye (ne de olsa bu son 50 yılda bir hukukumuz oluştu) ve aile efradına başsağlığı dilerim, müteveffanın Allah taksiratını affetsin.
CUMAYAZILARI 