392 – FİFA oyun kuralları


Önce merak ettim. Bulunca da belki benim gibi garipseyenler vardır diye bilgilendirme amacıyla bu yazıyı yazdım.

27 Ağustos 2019

Futbolda çift biten seneler büyük organizasyonların seneleridir. Dörde bölünen senelerde Olimpiyatlar yapılırken, yanında eşantiyon olarak Avrupa futbol şampiyonası yapılıyor. Diğer çift senelerde ise Dünya Kupası heyecanı yaşanıyor. Bütün bu bahsettiklerim her dört senede bir yapılan şampiyonalar. Bunlardan başka her iki senede bir yapılan Afrika Kupası ile Wikipedia’nın tabiriyle “Normalde 2 senede bir” yapılan Amerika kupası var. Bunlar 2 senede bir yapıldığından ve dünya kupası ile çatışmaları arzulanmadığından tek senelerde yapılıyorlar. Daha önceleri sıcak olduğu için Afrika kupasını kışın ortasında yapıyorlardı ancak Avrupa’da oynayan çok Afrika kökenli futbolcu olduğundan ve bu da liglerde oynayan takımları zor duruma düşürdüğünden, “Ar dünyası değil, kar dünyası” düsturunca o kupayı da yaz ayların a çekmişler. O yüzden bu yaz başı, her ne kadar ligler tatile girse de, televizyonlarda futbol coşkusu devam etti. Buna bir de her dört senede bir yapılan Kadınlar Dünya Kupası eklenince görsel şölen daha bir cazibelendi.

 İyi bir spor seyircisi ve çok iyi bir futbol seyircisi olarak, televizyonda, üstelik de naklen yayınlanan maçları seyretmek benim için bir keyfe dönüştü. Tabi bir de çifte kupalı şampiyon takımın taraftarı olmak da yanında cabası. Kadınların oynadığı maçlar esnasında dikkatimi çeken bir durum oluştu. Kaleciler auta çıkan topları kullandıkları kale atışı esnasında topu bazen ceza sahası içerisinde bulunan arkadaşlarına gönderiyorlar ve hakemler de bu duruma ses çıkarmıyorlardı. Hâlbuki, savunan takımın ceza sahası içinden kullanılan ceza vuruşlarında topun oyuna girme şartı topun ceza sahasını sınırlayan çizgileri geçmesidir. Bu duruma getirebildiğim tek cevap, kadınların biraz daha naif futbolcular olduğundan, belki de o kadar uzağa vurmalarında yaşanabilecek durumu ortadan kaldırmak üzere onlara sağlanan bir avantaj olmasıydı. Ne var ki sonradan öğrendim ki, FİFA futbolu geliştirmek ve hızlandırmak için bazı yeni kurallar getirmiş ve bu da değişen kurallardan bir tanesi. Yani artık ceza sahası içerisinde bir vuruş yapılınca takım arkadaşı ceza sahası dışına çıkmasını beklemeden topla oynayabilecek, ancak rakip takım, ikinci oyuncu topa değene kadar ceza sahasına giremeyecek.

Derken bu kupalar nihayete erip yeni sezon hazırlıkları ve derken liglerin başlaması ile spikerler, maçları anlatırken FİFA’nın getirdiği bu yeni kurallardan bahsetmeye başladılar. Bu kurallardan beni en çok sevindireni oyuncu değişikliği esnasında oyundan çıkacak olan futbolcunun, illa girecek olanla ÇAK yapmasını sağlayan orta noktada dördüncü hakemin yanına kadar gelip maçtan zaman çalmasını önlemek amacıyla, çıkacak olduğunu fark ettiği anda en yakın olan saha kenarından çıkış yapacak olması. Özellikle maçı geciktirmek için yavaşlatan takımların oyundan çıkacak olan futbolcusu, çıkacağını fark ettiği anda neredeyse karşı korner noktasına doğru hareket edip daha sonra yavaş adımlarla oyundan çıkmaktaydı.

Eskiden top hakeme çarptığında hakem de oyunun bir parçası kabul edilip devam ettiğinden bu çarpma yüzünden topla oynayan takım avantaj kaybedebiliyordu. Şimdi hakem oyunu durdurup topa sahip takım lehine hakem atışı yapacak ve bu atış esnasında rakip takım 4 metre uzaklığa kadar yaklaşamayacak.

Bir de ceza sahası önünde kullanılan frikik atışı esnasında baraj yapan takımın barajına dışarıdan gelip giren, yanında durup barajı itekleyen futbolcular olduğundan barajın düzgün kurulması engellenebiliyordu. Şimdi ise frikik atışı yapan takımın futbolcuları kurulan baraja en çok 1 metre kadar yaklaşabilecekler, dolayısıyla atış esnasında barajı bozmak mümkün olmayacak. Tabi bu barajın da en az 3 oyuncu tarafından kurulması şartı var.

Final maçlarında maç uzatmaya giderse, takımlara dördüncü oyuncuyu değiştirme kuralı getirildi ki, bir süre sonra bu dördüncü oyuncu değişikliği doksan dakika içine çekilecektir diye düşünüyorum. Çünkü eskiden hiç olmayan oyuncu değiştirme işi daha sonra iki olarak belirlenmiş. Ama daha sonra kalecinin sakatlanması durumunda kaleciyi değiştirebilme kuralı devreye konmuş ve daha sonra bu üçüncü oyuncu değişikliği kalecilerle sınırlanmadan tüm takıma uygulanmaya başlamıştı.

VAR hakemi devreye girdiğinden, şimdi elle oynamalar daha kolay tespit edilebildiğinden, golü atan takımın oyuncusu veya ona pas veren arkadaşı eğer topu elle oynarsa veya top eline değerse, burada yorum yapılmayıp topu elle oynamış kabul edilerek gol iptal edilecek. Bu kural bence de en hakkaniyetli kural değişikliği olmuş, çünkü adı AYAK TOPU olup elle oynanmayan bir oyunda golden önce isteyerek veya istemeden topun elle buluşması durumunda golü geçerli saymak çok da hoş olmuyordu. Mesela yıllar önce, kendisi müthiş bir futbolcu olan Thierry Henry’nin bir Dünya Kupası finalinde İrlanda Cumhuriyetine karşı oynanan bir maçta eliyle düzelttiği topun gol olması ve o zamanlar VAR olmadığı için hakemin göremeyişi sebebiyle gol olarak sayılmış, iyi bir futbolcu ama kötü bir sporcu olan Henry’nin içine sindirip hakeme itiraf etmemesi yüzünden İrlanda kupaya gidememişti. Ben bile hala onun golcülüğü ve futbolculuğunu değil de en net olarak elle oynayıp arkadaşına attırdığı o haksız golü hatırlıyorum. (https://www.youtube.com/watch?v=A5iifwHh1H8)

Yeni kurallardan en ilginci de, kenardaki antrenör veya teknik direktör hakemi kızdırınca doğrudan tribüne gönderiliyordu. Şimdi ise, uyarı amaçlı sarı kart görebilecekmiş. Acaba dört maç sarı kart gören teknik direktör bir sonraki maçta cezalı duruma düşecek mi onu bilemedim, kuralda da bahsetmiyor.

Tüm bunları neden yazdın derseniz, bölük pörçük kulaktan dolma bilgilerle yetinmeyeyim de bunları kaynağından öğreneyim diye önce Türkiye Futbol Federasyonunun sitesine (tff.org) girip okuyayım dedim ancak bu konu ile ilgili hiç bilgi bulamadım. Sezon açılışından önce bu sene Süper Ligi 2019-2020 Cemil Usta sezonu ilan ettiklerinde de Cemil Usta kimdir diye aynı sitede yaptığım araştırma da boşa gitmişti. Peşinden duyarlı bir vatandaş olarak e-posta ile federasyonu uyarmış ama değil bu konuda siteye ekleme yapmak, mesajınızı aldık diye bir geri dönüş bile yapmamışlardı. Ardından bu kurallarla da ilgili yazımı gönderdim ama gene cevap geleceğini ve siteye ekleme yapılacağını zannetmiyorum. Maçı seyredip de kural değişikliklerini bilmeyen Cuma Yazısı okurlarının da, benim gibi kuralı bilmeden önyargıyla yaklaşıp cinsiyet ayrımcılığı yapmalarının önüne geçmek üzere bu satırları kaleme veya daha doğru bir değişle klavyeye aldım. Herkese bol gollü, bol heyecanlı bir futbol sezonu diliyorum.

393

391

Yorum bırakın