388 – Macera


Burhaniye - İstanbul arası yolculuğu bir seferde tek bir otobüs ile değil de, hoplaya zıplaya yaptığımın yazısı. Tek yazıya sığmadı, bakalım Arabın yalellisi olur mu.

14 Haziran 2019

Geçtiğimiz sene, yaz başında Annemi Artur’daki yazlığa götürdükten sonra dönüşüm Yeğenim Irmak’la aynı güne denk geliyordu. Irmak, ertesi gün işe gideceği için hem dinlenip hem de ertesi gün için hazırlanmak üzere öğlen saatlerinde İstanbul’a direkt otobüs ile dönmeyi planlamışken, ben akşamüstü Site’den ayrılıp, herhangi bir önceden ayarlanmış bilet olmadan, güzergâhım üzerindeki herhangi bir otogara giderek yolu tamamlamayı düşündüm. Bunda amacım, hem bilet almış olduğum otobüse yetişme telaşına girmemek, hem de İstanbul varışlı otobüslerin genellikle sabah saatlerini hedef seçtikleri için, İstanbul’a varır varmaz daha dinlenmeye vakit bulamadan, yani sırtımı rahat bir yatağa koyup birkaç saat uyku uyumadan işe gitmeyi istemememden kaynaklanıyor.

Ben bu fikrimi Irmak’a açınca bunun bir MACERA olacağını, gidişin ne zaman olacağı, nerede otobüs bulacağımın belli olmadığı için varışın da garanti olmayacağını düşündüğünden daha rahat dönüş yolculuğu ile Kamil Koç rahatlığında dönmüştü. Benden de yolculuğumu adım adım notlayarak bu macerayı daha sonra doyumsamak istediğini belirtmişti.

Geçen sene yaşadığım bu yolculuk esnasında, her varış ve başlangıç noktasında Irmak’a mesaj atarak bunu belgelediysem de, bu sene aynı yolculuğu yaparken, bunu bir Cuma Yazısı haline getirmek adına WhatsApp mesajlaşmayı kullanıp olayı dakika ve saniye olarak kaydettim. İşte bu yazı da bu notların eşliğinde aralarda yorumlarımla oluşuyor:

 [17:45, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: Saat 17.44 Artur’dan çıktık. (Mehmet Emin’in otosuyla)

Annem yazlığa bütün bir yaz kalmak üzere gittiğinden, yazlığı, yokluğumuzda çekip çeviren ve gelmeden önce hem havalandırıp hem de bahçesiyle olsun, temizliğiyle olsun Anneme hazırlayan Nurten Abla ve eşi Mehmet Emin’i Artur’a vardığımızda bizi bekler bulmuştuk. Yolun yorgunluğunu atacak çayımızı içerken, siteden hareket edecek son servisin neredeyse yarım saat içinde kalkacağını öğrenince kafamda aniden gizlice bir plan yapıp, dönüşümün başlangıcını Mehmet Emin’in Reno 12’siyle yapmayı kafaya koydum. Ve planımın ilk safhası sorunsuz işledi, bu da yolculuğun İstanbul’a kadar olan kısmıyla ilgili olumlu sinyaller vermedi değil. 1987 yılında ilk arabam olan Reno 12’nin steyşın ve 21. Yüzyıl üretimi olanı içerisindeki mekanik ve elektronik aksam neredeyse hiç değişiklik göstermemişti. Sinyal kolu, sıcak – soğuk hava devridaimi ve kapı kolları adeta zaman makinesinden çıkmış gibiydiler.

[18:27, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: Saat 18.05 Sarıbaş’a varıp peynir tedariki

Mehmet Emin’in emin sürüşüyle Burhaniye merkeze varınca hemen peynir tedariki için Sarıbaş Mandırası satış dükkânına uğradım. Peynir gurmesi olmasa da Beyaz Peynir olarak Sarıbaş’ın Sert, inek Beyaz Ezine’sinden başkasını yemeyen küçük kızımın isteği olan peyniri sene içerisinde kargo ile istettiğimden, bu kez hazır gelmişken kendim alayım diye dükkâna uğradım. Her zaman WhatsApp ile sipariş veren beni hatırlayıp hatırlamadıklarını sorunca, karşılarında kanlı canlı görünce “tabi tanıdık, fanatik CimBom’lu Mehmet Bey” diyerek beni WhatsApp resmimden tanıdıklarını söylediler.

Ezine sert Beyazın yanı sıra aldığım İzmir Tulum, kekikli sepet ve çöreotlu keçi peynirlerini, bunları taşımak üzere tedarikli getirdiğim sırt çantama yerleştirip hemen karşıdaki Eski Garaja vasıl oldum. Otobüslerin Yeni Garajdan hareket ettiklerini bildiğimden nasıl gidebileceğimi sordum. Bu arada iki garaj arasının 1.5km olduğunu ve gelecek minibüsün de 15 dakika içinde durakta olduğunu öğrenince, sabahtan beri fazla adım yapmamış olduğumun ayırdına varıp yürüyerek gitmeye karar verdim. Hemen hemen aynı zamanda yeni garaja varılacağına göre biraz yürümek bir idman olarak fena sayılmazdı. Hava sıcak, sırtımda peynir dolu çanta ile yol fazla uzun olmasa da yürüdükçe sanki bitmeyecekmiş gibi gelse de beni bir an evvel Yeni Garaja ulaştırmaya çalışan esas dürtü içerisinden geçmekte olduğum Çingene Mahallesi oldu.

[18:28, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 18.15 Eski Garajdan 1.5km yolu yürüyerek Yeni Garaja varış

Garaja yaklaşırken bitmekte olan enerjimi aniden karşıdan manevra yapıp garaja girmek üzere beliren Balıkesir Büyükşehir Belediyesinin normal otobüs boyutlarındaki ve şehirlerarası otobüs formundaki aracı oldu. Adımlarımı hızlandırıp otobüse vardığımda otobüsün kalkmak üzere olduğunu ancak para yerine kullanılan BalKart ile ödeme yapıldığını ve Edremit’ten alacağım kart ile ödeme yapabileceğimi öğrenip koltuğa oturduğumda otobüs hareket etmişti bile.

Bu arada daha önce aynı yörelerde İzmir’e gitmek üzere kullandığım Edremit Belediyesi şehirlerarası otobüslerinin de olduğu gibi ortak yönü, kısa mesafe gidiş yaptıkları için Çay ve İhtiyaç molası vermeden ama yolda gördükleri her türlü müşteri sıfatı taşıyan – insandır (hatta muavin tabiriyle) ördektir, sepettir, çöptür durduklarından yolculuğu bir Belediye Otobüsü yolculuğunu anımsattırdıkları için uzun yol gittiğinizin farkına varmamanız.

[18:29, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 18.30 Balıkesir Büyükşehir otobüsüne biniş (BalKart almak lazım, Edremit’ten alınacak)

Otobüs Edremit’e vardığında BalKart’ı nereden alacağımı sorduğumda benimle aynı koşullarda olan biri bana kaynak olup, “Abi, sen nasıl olsa kartı alacaksın. Ben sana benim ücreti de vereyim beraber yükletirsin” diyerek duruma müdahil olup kart ücretini bana yükledi. Ben zaten kartı alacak olduğumdan durumu sorun etmedim. Beraberce vardığımız büfede önce 5 liralık kart ve üzerine de 2 kişi için Balıkesir ücreti olan 15’er lirayı ödeyip gönül rahatlığı ve Türkiye’nin 10 numara iline ait akıllı Tam BalKart sahipliği ile otobüse vasıl olduk.

BalKart

[18:50, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 18.47 Artık bir BalKart’ım var

Ne var ki Edremit – Balıkesir arası 15TL olsa da, bizden talep ettikleri para Burhaniye – Balıkesir arası olduğundan ilk okumada 17TL çekince kart YETERSİZ BAKİYE hatası verdi. Hadi, BalKart sahibi olarak ben, sırtımda peynir dolu sırt çantası ile tekrar büfeye yollandım. 4TL’lik bir yükleme daha yapıp otobüse geldiğimde şoför benim Burhaniye binişli olduğumu unutmuş olduğundan bu kez 15TL çekilince kartımda 2TL bakiye kaldı. Yetersiz bakiye’den fazla bakiye’ye terfi etmiş oldum.

[18:51, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 17TL yükleyip Balıkesir’e kadar gidebilirim (non-stop molasız)

[18:54, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 19.00 hareketle Edremit – Balıkesir

Saat 19.00 olunca otobüs bir TRT saat başı saat ayarı misali tekerleklerini hareket ettirdi. Ancak az önce tarif ettiğim gibi daha garaj çıkışı bariyerden geçmeden ördekleri toplamaya başladık. Yolda fazla oyalanmadan, dört – beş yolcu indirip bindirip Balıkesir Merkez’e ulaştık.

[20:35, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: 20.05 BBB ne yazık ki Eski Terminalde durdu.

Tren garı karşısındaki eski garaj’a giriş yapıp orada indireceklerini indirip Yeni Garaja gideceğini beklerken herkesin inmesinden şüphelendim ve şüphemde haklı çıktım. Otobüsün son durağı burasıydı. Her ne kadar şehirlerarası yolculuk yapıyorsa da sonuçta bir Belediye Otobüsü olduğundan, Belediye Otobüsü durağı son durağıydı. Yeni garaja nasıl gideceğimi sorduğumda belediye otobüsü veya minibüs kullanabileceğimi öğrendim. Daha erken gelecek olması sebebiyle minibüsü tercih ettim ve tercihimin doğruluğunda minibüs de hemen geldi.

[20:36, 28.5.2019] Mehmet Ufuk Uluğ: Yeni terminale gitmek üzere minibüs aktarması

Minibüse benim gibi binenler hemen Balkart’larını kullanarak ödemelerini yaptılar. Kimisi indirimli, kimisi ücretsiz aktarma gibi mesajlarla kartlarını okutunca, içindeki 2TL bakiyemle ben de nasıl olsa otobüs aktarması yapıyorum diyerek kartımı okutturdum. Ama ne yazık ki günün ikinci yetersiz bakiye mesajını alınca kara kara düşünmeye başladım ne yapmam gerektiğini. Şoför de önündeki ekrandan benim ödeme yapamadığımı görmüş ve arada kaynama imkânım da olmadığından, yolculuk ücreti 2.5TL’yi kendisini nakit olarak ödeyip Yeni garaja geldim.

Haftaya Balıkesir – Bursa – İstanbul

389

387

Altan diyor ki:

Baba ben şimdiden yoruldum, haftaya eve pestilin gider herhalde, ellerine sağlık.

Yorum bırakın