342 – Salı Günleri


Haftanın her günü hakkında yorum yapayım demiştim. Konu yokluğunda baktım ki SALI hakkında henüz ahkam kesmemişim, hemen klavyeye sarıldım ve bu yazı çıktı:

17 Şubat 2017

“Salı sallanır” diye bir söz vardır. Salı günü deyince aklıma ilk gelen sözdür. İkincisi ise “Kutsal Salı” olarak adlandırdığım, Annemin Teyzem ile birlikte bazen 10’a kadar çıkan arkadaş grubunun toplanma günü. Tabi okuldan dönünce insanı en çok sevindiren, iki haftada bir olan “Kutsal Salı”nın bizim eve denk gelmesi olurdu. Annemin o zamanlar iki ayrı GÜN’ü vardı. Bir tanesi Kutsal Salı, diğeri de ayın üçüncü Cuma’sına denk gelen “genel günü”. Bu üçüncü Cuma günü olan Gün’e akrabalar da dahil, arkadaşlar ve komşular gelirken diğeri daha kapalı bir grup olurdu. Daha kalabalık olması itibarıyla, muhtemelen aynı miktarda hazırlanan yiyecekler, Cuma günleri daha az artar, hatta bir kısmı çok beğenilmiş olursa, bize sadece tabaklarda yenmeden kalmışlara bakıp iç geçirmek kalırdı. Ama kutsal Salı toplantıları sonrası ziyafet pek bir zengin olurdu. Ortaokul ve Lise zamanları ben Cuma günleri okuldan sonra genellikle Bakırköy’e Ninemlere gittiğimden, okuldan gelir gelmez bir şeyler atıştırıp hemen yola koyulduğumdan yediğimden çok da keyif almazken, Salı günleri öyle mi ya?

Annemin Kabul Günlerine özgü yaptığı rosto şeklinde hamur işinin iki çeşidi olurdu: içi kıymalı olanı ile üstü pudra şekerli, içi cevizli-elmalı. Annem fırına verirken bunlardan yan yana çifter çifter yapar, dolayısıyla sofraya bir tanesi servis tabağında gelirken, diğeri yedek olarak bekler ama bazen sofraya hiç servis edilmediğinden bütün olarak bize kalırdı. RuloHamurİşi(Temsili).jpgBazense bu rosto halinde hazırlanmış hamur işinden sadece uçlar kalırdı ki, içi neredeyse hiç muhteviyata sahip olmadığından pek bir yavan gelirdi. Ama gene de diğer nevale ile çayın yanında çok iyi gidiyordu. Kutsal Salıların sonrasında Annem zaten bir evvelki gün ve sabahtan bu nevaleyi hazırlamak, ardından misafirleri karşılamak sonunda da o zamanlar henüz Bulaşık Makinası denen muhteşem icat henüz icat edilmediğinden misafirin bulaşığını yıkamak durumunda kaldığından çok yorgun olur, akşam yemeğini de demlenen yeni bir çayla mevcut nevaleyi tüketilerek geçiştirirdik.

Bu arada bir parantez açıp kahvaltı ile yapılan akşam yemeğine dönmek isterim. Annemin ÇingeneSalatası.jpgyorgun olduğundan dolayı bazı akşamlar yemek ısıt-ye-tencere yıka ritüeline girmemek için bazı akşamlar yemeği kahvaltı şeklinde yapardık. Ama sabah kahvaltısında olmayan, bizim “Çingene Pilavı” olarak adlandırdığımız, domates, beyaz peynir ve zeytinyağı ve limon ile yapılan salata bu öğünün başyemeği olurdu ve tadı hala damağımdadır. Tabi o zamanlar tüm zerzevatlar henüz endüstriyel üretime girmediklerinden doğal olarak organik olduğundan mis gibi domates kokusu keskin tam yağlı Ezine peyniri ile karıştığında sızma natürel zeytinyağının da işbirliği ile damağa ulaşmadan burun vasıtasıyla beyne ulaştırıldığı için damak zevki katlanırdı. (Y.N. kaç zamandır bunu yemediğim için bir ara şu çingene pilavını bir yapayım bakalım).

Salı günleri benim için diğer günlere göre biraz üvey evlat gibi geliyor. Televizyon yayının trt1970başladığı 1971 yılında günde birkaç saat olan yayın haftada da bazı günler vardı. Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri dışında bir de hafta içi günü yayın olurken tüm hafta yayınına en son Salı günü eklenerek geçilmişti. Hafta sonları televizyon seyredebiliyorken hafta içi sadece haber öncesi kuşakta yayınlananları seyredebildiğimden o zamanlar pek televizyonun esiri olmamıştım. TRT arşivine girip baktığımda yayınların artışını şöyle görüyoruz:

  • 01.01.1972 Merkez televizyon yayınları 4 güne çıkarıldı.
  • 21.06.1972 Merkez televizyon yayınları haftada 5 güne çıkarıldı.
  • 24.05.1974 Televizyon yayınları 7 güne çıkarıldı.

Üniversiteye başladıktan sonra hafta içi de benim için seyredilebilir olduktan sonra Salı akşamları yayınlanan yabancı film kuşağında güzel filmleri seyretmişliğim vardır. Ama geç saatte başladığından ertesi gün üniversiteye uykulu olarak gitmek durumunda kalırdım. Ama olsun, nasıl olsa artık haber sonrası kuşakta televizyon seyretme lüksünü elde etmiştim ya.

Salı deyince, üstelik bir de Kadıköylü olunca “Salı Pazarını” anmadan geçmek olmaz. SalıPazarı.jpgÖnceleri Fenerbahçe stadı ile Altıyol arasında kurulan Pazar, Salı günleri ağırlıklı olarak sebze meyveye yer verirken, Cuma günleri gene Salı Pazarı adıyla kurulup, mefruşat ve trikoya ağırlık verirdi. Trafiği içinden çıkılmaz bir hale sokan Pazar önce Acıbadem’e taşındı, peşinden aynı yere yeni yapılanma yapılmak üzere bu kez de E5 (D100) Göztepe mevkiine götürüldü. Yakında inşaatı bitince kalıcı yerine taşınmasını bekliyorum. Her ne kadar Salı Pazarı Kadıköy’de kuruluyor olsa da, Kadıköy’ün hemen karşısındaki Karaköy’de Salı Pazarı namıyla bir semt olması da ilginçtir.

İyi bir futbol seyircisi olarak, şampiyonlar ligi statüsü değiştirilip takım sayısı arttırılana ChampionsLeague.jpgkadar, Salı günlerini pek sevmezdim. Ama ardından Salı – Çarşamba maçlar oynanmaya başlayınca, maç enflasyonu sebebiyle artık daha seçici olup tüm maçları da seyretmez oldum. Derken endüstriyel futbolun olmazsa olmazı para meselesi yüzünden STAR televizyonunda olan yayın hakkı şifreli platformlara kaydırılınca maçların arasında daha kaliteli olanları şifreli kanalda, yayın anlaşması gereği de en az bir maçın hâlka açık kanaldan ulaştırılması adına, fazla reyting almayacak olarak seçileni açık kanalda üstelik de Salı günleri yayınlanır oldu.

Çalışırken bana göre en verimli gün salıdır. Malum sendromu ile ünlü pazartesi hem insanın tatil havasından kurtulamaması hem de toplantılarla zamanından bir hayli çalındığı için, hem artık çalışılması havasına girilmiş olması, hem daha hafta sonuna o kadar çok varken hafta sonu tatilinin düşünülememesi hem de artık “eşek değiliz ya, biraz da çalışalım” şeklindeki duyguyla Salı günleri çalışma için en verimli gündür.

Salı da dahil olmak üzere tüm günlerinizin güzelliklerle geçmesini dilerim.

343

341

Diğer günler 29 – Cuma
Diğer günler 201 – Pazartesi
Diğer günler 202 – Cuma – 2
Diğer günler 203 – Çarşamba
Diğer günler 205 – Pazar