327 – Plaka


9 Eylül 2016

35 DF 400. Bu plaka benim daha okumayı bilmeden araçlara ait bir kimlik demek olduğunu Opel_record_1963_FabrikaÜretimBandıöğreten plaka. 1965 model, ikinci el, siyah, Opel Record model arabanın plakası. Yani bizim sahip olduğumuz ilk plaka. Annemin Babamdan önce edindiği ehliyet ile, babamın trafikte seyahat etmeyi pek sevmediği için genellikle kullandığı araç. Siyah makam arabası olabilecek güzellikte bir araçtı. Kardeşim Murat henüz doğmamış olduğundan ve hem o zamanlar bile Barış Manço’nun ön koltuğa 12 yaşından önce oturulmaz düsturunu uyguluyor olmak, hem de manita koltuğunu işgal ediyor olmamak üzere ablamla arka koltukta seyahat ederdik.

Ama işin en acıklı tarafı koltuğun desenlerinin tek sayıda olması idi. Her iki taraftan sayıldığında eşit sayıda desenin sahibi olmak isteği tek sayıdaki desen sebebiyle ortada bulunanı her ikimizin de sahiplenmek istememiz hep bir ihtilaf yaratırdı. Orayı tampon bölge olarak kullanmak yerine parmaklarımızı ortasına gelecek şekilde o 2 santimlik bölüme koyma isteğimiz aramızdaki soğuk yer kapma savaşını sıcak çatışmaya döndürürdü. Hatta bir keresinde Çanakkale Kaz Dağları esnasında Babamı çileden çıkartmış ve her ikimiz de arabadan kovulmuştuk. İndikten sonra neler yaşadık, sulh olduk mu tam olarak hatırlamıyorum ama arabadan inişimiz gayet net hatırımda.

Plaka’nın araçların kimliği olduğunu öğrendikten hemen sonra ilk sayının aracın bağlı olduğu il olduğunu öğrenmem ve o zamanlar henüz 67 olan il sayısının tamamını ezberlemek çok uzun da sürmemişti. Bu bilgi, üstelik, o zamanlar pek bir revaçta olan İSİM-ŞEHİR oyununda müthiş bir avantaj sağlıyordu. L-F ve P harfleriyle şehir olmaması ise oyunda kazandığınız avantajı o harflerde oynanırken avantajı ortadan kaldırıyordu.

Halit Kıvanç Usta’nın Milliyet’te yazdığı yazılardan birinde bahsettiği, plakalardaki harflerle ünlü bulma fikri benim çok hoşuma gitmişti ve daha sonra ünlü bulmak çok kolay olmadığından bunu kelime bulma şeklinde de devam ettirmiştim. Hala daha önümde giden aracın plakasını incelemeyi severim. Hele artık 3 harf olan orta kısımdan kelime bulmak gayet zevkli.

1980’lerin darbe sonrası seçimlerinde hep oy almak için yem olarak kullanılan yeni il yapma vaadi olan 68 plaka ile her ilçede gezintiye çıkmak neredeyse vakayı adiyeden olmuştu. Derken 68 plaka olayı Aksaray’ın il olması ile gerçekleşti ve farklı zamanlarda iller yapılarak 67’den 81’e çıktı ki hem alfabetik sıra bozulduğundan hem de pek isim-şehir oynamamaktan sadece içinden çoklukla geçtiğim Yalova’nın 77, son il olan Düzce’nin de 81 olması dışında yenileri öğrenemedim gitti.

eskiistanbulplakaPlakalar, ben daha doğmadan önce İl ismi ve yanında sayı olarak kullanılmış olsa da, Demokrat Parti ile artan zengin sayısı sebebiyle yetişmediğinden ilk zamanlarında il kodu sonrasında 2 harf ve 3 basamaklı sayı iken sınırsız büyüyen İstanbul yüzünden önce tek harf 4 basamaklılar eklendi. Ancak bu plakaların 29 harf kullanılsa bile 290000 tane sonra tükeneceği göz önüne alınmadığından hemen birkaç sene içerisinde 3 harf, 2 basamak sayılar da eklendi. Tüm bu üç farklı plakada karakter sayısı boşlukları saymadan 7 iken yeni plaka vermedeki zorunluluk sebebiyle 8 karaktere, yani 2 harf 4 basamaklı plakalar da arabaların tamponlarında yer almaya başladılar.

plakada3harfbasladiHenüz 2 harf olan plakalarda doktorların DR almak istemeleri ile Adalet Partililerin AP almak için yarışmaları bilinirdi. Ardından 3 harfe çıkılması ile artık anlamlı kelimeler daha kolay oluşturulabildiğinden Emniyet’e güzel bir kaynak yaratılmış oldu. Ama son zamanlarda görüyorum ki, bu arada bu yazının ortaya çıkışı da bu sebepledir, bazı insanlar plakalarındaki anlamlarla övünürken bazıları da çekiniyorlar ve rahatsız oluyorlar.

Terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in adının baş harflerinden oluşan plakalar toplatılıyor. Alınan bilgiye göre, gerek sivil gerekse kamu kurumlarında kullanılan araçlara Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından sıra gereği 2014 yılında verilen bütün FG plakalar iptal edilecek.

Geçenlerde haberlerde FETÖ’yü hatırlatıyor diye FG plakalara sahip olanların istemeleri halinde yeni plakalara sahip olacakları söylendi. Hâlbuki Ferhat Göçer’in baş harfleri de aynı harflere sahip. Her konuda abartma huyumuz burada da devreye girip harflerden, plakalardan bile nem kapmaya devam edip FG’nin ilk başlardaki yapılanmasını görmezden geldikleri yetmezmiş gibi şimdi artık buluttan nem kapıp ismini çağrıştıracak şeyleri bile tü-kaka ilan etmek herhalde bir çeşit günah çıkarma vesilesi. Reklamların aranan yüzü Muazzez Abacı‘nın çok güzel söylediği ve Cumhur’umun başının çok sevdiği “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısının pabucunu dama atacak olan kısmı “Bana herşey seni hatırlatıyor“.

Plakalardan isim çıkarmanın bendeki en komik hatıralarından biri arkadaşım Vefa’nın kullanmış olduğu şirket arabasındaki harf kombinasyonu: EG. Aynı harf ikilemesi Esit’te çalışan bir başka arkadaşın şahsi arabası ile bir başka eski Esit çalışanının arabasında da bulunuyordu ve tesadüftür bir gün her 3 araba da yan yana durunca arkadaşım Vefa diğerlerine dönüp:

Ne acayip plakalarınız var? ‘Eli G.tünde’ diye plaka alınır mı?

diye sorduğunda diğer ikisi onun o manaya çekilmeyeceğini söylemek yerine:

E, senin plakan da EG

dediklerinde Vefa’nın cevabı müthişti:

Benimki ‘Esit Genelmüdürlüğü’nün baş harfleri”.

Diğer ikisine artık diyecek bir şey kalmadı ve elleri plakalarında Vefa’nın lafını yemek zorunda kaldılar.

Missouri.jpgPlakalar konusunda bilgim dahilinde olan bir konu da Yeni Dünya olarak adlandırdığım Amerika’da plakalarda bulunan Eyalet sloganları. Mesela New York plaklarında EMPIRE STATE yazar. En sevdiğim ise bir zamanlar uzun süre ikamet edip ehliyetine bile sahip olduğum Missouri. “SHOW ME STATE”. Bu da, ilk senato kurulduğunda Missouri senatörünün evraksız ve ispatsız hiçbir şeyi kabul etmeyip “Bana göster” diyerek her şeye maydanoz olmasıymış.

Sonraki yazı 328 – Tarık Akan

326

328