242 – Kaz Gelecek Yerden Tavuk


30 Mart 2012

Az önce kapının telefonu çaldı. Bu siteye gelen birinin kapıdaki güvenlik tarafından durdurulup geldiği dairenin oluru alındıktan sonra izin alarak girebilmesinin bir DeğirmenPastanesi.jpgaramasıydı. Ben içeriden eşimin kapıdaki görevliyle konuşmasını dinliyordum. Paketi getiren çocuk sitenin karşısındaki pastane olan Değirmen’den geliyormuş. Güvenlik, siparişimizin getirildiğini söyleyince eşim bir siparişimizin olmadığını söyledi. Ancak “merak kediyi öldürür” hesabı ne getirdiğini sorunca aldığı cevap olan “Şekerpare” yanıtından sonra küçük bir beyin fırtınası ile “Tamam gönderebilirsiniz” diyerek adamı içeri çağırdı. Çocuklara da “Ben her uğrayışımda Şekerpare istiyorum, ama genellikle olmuyor. Ama herhalde şekerpare tepsisi geldiğinde adam beni hatırladı ve şekerpareyi yolladı” şeklinde bir yorumda bulundu.

Şimdi burada bir virgül koyup evdeki en küçük bireyimiz hakkında bir şeyler hatırlatmak istiyorum. Evde bazen eşimle oturup harcamaları gözden geçiririz. Nereye ne kadar şekerpare.jpgharcadık, bütçe ne durumda gibi konuşmalar olunca Burçak gelip sorar “paramız bitti mi?”. Cevap olarak ne kadar inandırıcı konuşsak da tam olarak tatmin olmadan konudan uzaklaşır ama aklı da muhtemelen pek çok sorularla doludur. Bazen benden abidik gubidik (ya da MS-Word’ün düzelttiği şekilde ağabeydik gubidik) bir şeyler istediğinde bu hesapçı yanını bildiğimden “ama bunun gibi gereksiz şeyleri alırsak, sonra paramız biter” diyerek damardan girdiğimde isteğini geri çekmesini bilir.

İşte tam Sevgi, “şekerpareyi gönderin” dedikten sonra evde şekerpare tatlısını en çok seven kişi olan ve şekerpareyi sadece kendisi için aldığımız Burçak dehşetli bir şekilde itiraz etti. Bunun sebebi de istemeden bize gönderilmiş olan bu paketi alırsak paramızın biteceğini düşünüyor olsa gerek. Derken paketi getiren çocuk borcumuz sorulunca para ödememiz gerekmediğin söyledi. Bunun üzerine eşim “acaba dün alış veriş yaparken şekerpare istemiştim, parasını aldılar mı?” diyerek çocuğu bekletip pastaneye telefon etti. Telefondaki adam da, eşimin birkaç kere şekerpare istediği ama olmadığı için mahcup olduklarını ve yeni tepsi şekerpare geldiğinde kredi kartı sliplerinden eşimin adını bulup bir jest olarak bize gönderdiğini ve onların ikramı olduğu için para ödemememiz gerektiğini söyleyince çocuğa küçük bir bahşiş ile şekerpareyi aldık. Bu durumu öğrenince Burçak, az önce şiddetle itiraz ettiği şekerpare için “ben yemek istiyorum” şeklinde bir istekte bulundu.

Değirmen de herhalde “kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez” hesabı bize böyle bir jest yapmıştı ki ayağımız biraz daha alışsın oraya. Bu tip promosyonlar, her ne kadar ihtiyacınız yoksa da adamı fena halde cezp ediyor. Mesela ben sırf bu promosyon yüzünden alışverişimi Perşembe akşamları yapıyorum. Çünkü Perşembe günü yaptığım alışverişe yüzde beş promosyon yapılıyor daha sonraki alışverişlerde kullanılmak üzere. Alışverişi böyle toptan yapınca da insan, ihtiyacı olsun olmasın, gerekli gereksiz diğer şeyleri de alınca aldığım yüzde beşten daha fazlasını harcıyor oluyorum.

Yirmi yıl kadar önce Bar’lar için ürettiğimiz ve şişenin ucuna takılıp hem kontrolsuz içki satışını engelleyen hem de içkiyi hep istenen dozda verip barmenlerin müşterilere keyfi olarak az veya fazla vermesini engelleyen bir sistemin tanıtımını yapmak üzere Bodrum’a, Halikarnas Bar.jpgHalikarnas Bar’a gitmiştim. Akşamları sistemi denerken gündüzleri de tesisin müdürü ile dost olup sohbet ediyorduk. Bir akşam kalabalık bir grubun bara geldiğini ama promosyon yapılmazsa başka bir bara gideceklerini söylemişti. Giriş parası olan ve karşılığında 1 içki içilebilecek 10 lirayı 5 lira olarak ödemek istediklerinde, müdür onlara gene 10 lira olarak ödemelerini ama içeride ikişer içki için kupon vereceklerini söyleyince grup bunu kabul etmiş ve kalabalık bir güruh olarak içeriye girmişler. Hem müdür hem de müşteriler bu durumdan gayet memnun kalmışlar. Çünkü adamlar içeri girince zaten birden fazla içki içeceklerinden tek fiyata faydalanacaklardı. Müdür ise mutluydu çünkü içkinin maliyeti 1 liraydı ve 10 yerine 5 almaktansa, grubu tavlamak adına fiyatı yarıya indirip 4 lira yerine indirmeyip 8 lira kâr etmişti.

Bizim ağırlık ölçmeci bir şirket olarak faaliyet harici ürettiğimiz sistemimiz ise, sistemi kullanacak barmenlerin kendilerine daha fazla bahşiş verecek müşterilerden gelecek avantaları kaybetmemek için sistemimizi sabote etmeleri sonucu daha gelişemeden “işe yaramayan projeler” saflarında yerini aldı.

Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez düsturuyla gözü kapalı her promosyona balıklama da dalmamak lazım. Bu durum “tavuk gelecek yere kaz vermeye” benzeyebilir. Bazen internette dolaşan tek gömlek 3TL, 3 tanesi 10TL diye satılan gömlekleri, görüp de eğer almak istiyorsam ve ihtiyacım da 3 tane ise nasıl yaparım diye düşünüp fikir de yürütüyorum: “Gömlekleri kazık yememek adına birer birer alırım diye”.

Şimdi tekrar yazının başına dönersek Değirmen de küçük bir jest yapıp hep almak isteyip bir türlü alamadığımız şekerpareyi bedavadan vermişti ama bizi öyle bir bağlamıştı ki artık biz bunun altında kalacak kadar eşek olmadığımıza göre adamlardan ihtiyacımızdan fazlasını alacağımız kesin.

Sonraki yazı 243 OYUNCAKÇI

241

243

Yorum bırakın